Transaksiyonel Analiz

Transaksiyonel Analiz (TA) Nedir?

  • Bir kişilik kuramı ve ayrıca kendimizi değiştirmeye ve geliştirmeye yardımcı olan bir psikoterapi yaklaşımı (Berne 1960)
  • Kişiliğin yapısında ne olduğunu açıklayan bir kişilik kuramı; örgütlerdeki ve de kişilerarası ilişkilerdeki iletişimi açıklamaya yardımcı olan bir iletişim kuramı; bugünkü yaşantımızı etkileyen olayların nasıl başladığını ve neler olduğunu sistematik olarak irdeleyen gelişim kuramı; yaşadığımız olumsuzlukların nasıl oluştuğunu açıklayan bir psikopataloji kuramı; kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi ve olumsuzlukların nasıl tedavi edilebileceğini gösteren ve ilgili teknikler sunan bir terapi yaklaşımıdır (Stewart & Joiness, 1987)

TA Felsefesi:

  • İnsanlar OK’dir
    • Herkes ne yaparsa yapsın, kim olursa olsun, değerlidir, anlamlıdır ve önemlidir. İnsan olarak herkes eşittir, herkesin varlığını kabul etmek demektir.
  • Herkesin Düşünme Kapasitesi Vardır
    • Önemli bir beyin hasarı olmayan herkes, çevresinde ne olduğu ve kendisine ne olduğunu kavrayabilme kapasitesine sahiptir.
  • Yaşamında Ne Olacağına Herkes Kendisi Karar Verir
    • İçinde bulunduğumuz duruma nasıl bir tepkide bulunacağımıza biz karar veririz. Etkilenmeyi kabullenebiliriz de, kabullenmeyebiliriz de.

Ego Durumları:

Kafanızda sürekli konuşan birkaç farklı ses olduğunu farkettiğiniz oluyor mu? Bir tanesi sürekli eleştirip, kendinizi kötü hissettiriyor, diğeri korkuyor veya isyan ediyor veya “aman tatsızlık çıkmasın” diyor, bir diğeri kendinize güvenmenizi söylerken bir başkası sadece eğlenmek istiyor olabilir. Bu sesler gerçekte içimizde kimleri konuşturuyor?  Kendi iç seslerimizi tanımak, engelleyici olanların sesini biraz kısıp, destekleyici olanlarınkini biraz açmak öğrenilebilir bir beceri.

İçerde konuşan çok sesli koroyu anlamak ve ayırdetmek Transaksiyonel Analiz (TA) ile çok kolay. TA kuramında üç Benlik tanımlanıyor. Bunlara Ebeveyn, Yetişkin ve Çocuk deniliyor.

Ebeveyn Ego Durumu

  • Bireyin yaşamı boyunca karşılaştığı ebeveyn figürlerinden öğrendiği, düşünce, duygu ve davranışların bütünüdür. Böylece ebeveynlerin çocukları için yaptıkları temel şey, onların dünyayı nasıl algılayacak ve baş edeceklerini belirlemektir. Ebeveyn ego durumu yargı, değer, görüş ve tutumu belirginleştirmektedir.

Yetişkin Ego Durumu

  • Burada ve şimdi (özerk) tepkilerini verirken ortaya çıkan düşünce, duygu ve davranışlar. Kişiliğimizin akılcı, mantıklı, algılayan, bellekte tutan, veri-işleme ve benzeri bilişsel etkinliklerle uğraşan yanı. Yetişkin ego durumunun en önemli özelliği belirli bir konu, sorun ile ilgili olarak önceden bilgi toplaması, bunları değerlendirmesi, olasılıklar üzerinde durarak sorunu çözmesi, düşüncelerini önyargılara değil gerçekler üzerine oturtması.

Çocuk Ego Durumu

  • Bireyin yaşamla başetmek üzere kendi potansiyelini kullanırken kendisinin oluşturmuş olduğu ve çoçukluğundan da izler taşıyan duygu, düşünce ve davranış örüntülerinin takımı

 

Yaşam Kurgusu (Senaryo, Plan, Script):

Yaşamınızda benzer olaylar ve durumlar yaşadığınızı, sanki aynı senaryonun tekrarlandığını farkediyorsanız, “yine aynı şey oldu”, “bu neden hep benim başıma geliyor?” diyorsanız, bunu kurgulayanın ve değiştirecek olanın kendiniz olduğunu farketmek çok şeyi değiştirebilir.

Dünyada, yaşadığı bir olay yüzünden kendini defalarca cezalandıran tek canlının insan olduğunu biliyor muydunuz? Bir aslan kaçırdığı bir zebra için yıllarca acı çekmez, veya bir yunus beceremediği bir atlayış yüzünden tüm sürünün kendisine güleceğini düşünerek atlamaya küsmez. İnsan dışında tüm canlılar anı yaşar ve geçmişi geçmişte bırakır. Oysa insan 7 yaşında yediği bir tokat için veya müsamerede yaptığı bir yanlış için  yıllarca acı çekebilir, kendinden utanabilir, her hatırladığında öğretmenine/annesine/babasına/kendine kızabilir ve tüm hayatını etkileyen kararlar verebilir. Hayatı boyunca otorite figürlerinden çekinebilir, korkabilir, kendisini ortaya koymaktan geri durabilir,insanlara/kendine güvenmeyebilir, toplum önünde konuşmaktan (sahne korkusu) kaçınabilir. Asla ile başlayan cümleler kurabilir.

Bütün bunların tek sebebi beynimizde duyguların depolandığı amigdala değildir. Duygusal belleğimize kendi yorumlarımızla depoladığımız ve sonra onarmadığımız ve bugünle bütünleştirmediğimiz anıları atıl olarak bırakmamızdır. Bunlar bizi bugün kısıtlayan, engelleyen kararlar olabilir (asla erkeklere/kadınlara güvenilmez, asla evlenmeyeceğim, asla gönüllü olmayacağım, asla kendi isteklerimi/fikirlerimi söylemeyeceğim vb.). Benzer bir olayla karşılaştığınızda (eğer üzerinde çalışmadıysanız), tıpkı 7 yaşındaki tepkileri verip, aynı duyguları hissetmeye devam ettiğinizi biliyor muydunuz? Eğer yöntemleri bilirseniz, o anıları tekrar inceleyip, bugünkü deneyim ve aklınızla yeniden yorumlayabilir ve engelleyici olmaktan çıkarabilirsiniz. “İnsan 7’sinde neyse 70’inde de odur” diyen atalarımız, Transaksiyonel Analiz (TA) kuramını bilselerdi, muhtemelen “insan 7’sinde neyse, 70’inde tamamen farklı ve kendi istediği birine dönüşür” derlerdi

TA hepimizin bir prens veya prenses olarak doğduğunu ama yaşam olaylarının bizi kurbağa dönüştürdüğünü söyler. TA öğretisiyle yeniden içimizde prens ve prensesi keşfedebiliriz.

 

 

Peki şu düşünceler geçiyor mu aklınızdan? Kimim ben? Neden ben, benim? Çevremdekilerle nasıl iletişim kuruyorum? Böyle iletişim kurmayı ben mi seçtim, yoksa böyle gördüm, böyle yapmaya devam mı ediyorum? Kendimde değiştirmek istediğim yönler var mı? Varsa bu değişiklikleri isteyerek ve bilinçli şekilde yapmamın yolları nelerdir? Nasıl biri olmak istiyorum?

Bu soruları sormak ve cevaplarını bulmak kadar, nasıl ve hangi yöntemle olmak istediğiniz kişi olmaya doğru yol alabileceğinizi bilmeniz de çok önemli ve gerekli. TA bu konuda çok iyi bir yol gösterici.

Transaksiyonel Analiz eğitimlerimde hem kavramları, hem de TA uygulamalarını öğrenme fırsatı bulacaksınız. Hayatınızda fark yaratacağından çok eminim ?

Yorumlar kapatıldı.